Mesaj Panosu

bkyavas

9 February 2016 (21:50:53)

Bence algıda bir sorun var. Diyet aç kalmak olduğu sürece bırakılıp başlanır. Diyet beslenme alışkanlıklarını degistirmek iyileştirmek şeklinde olmalı.

anilmangus

9 February 2016 (19:02:49)

@bkyavaş sanırım bahsettiğin "intermittent fasting" denen şey. Aralıklı oruç diyorlar. Sadece 11-7 arası, öğleden akşama kadar normal diyetteki beslenme gibi dikkat ederek yiyip, geri kalan 16 saatte su içerek oluyor. Çok uzun sürmemek kaydıyla denenebilir. Tabi uzun süreli açlık nedeniyle, proteini de dengeli almak gerek ki kas kaybı olmasın. Normal oruç gibi sadece gündüze çevrilmiş hali.

Ayrıca akşam yemeği tamamen kesmektense, az yemeyi savunuyorum ben de. Ben gece ara öğünü yapmıyorum ama onun bile bir önemi var. Özellikle şeker hastaları ve gece acıkanlar için ara öğün bile çok önemliyken, akşam yemeğini kesmek çok yanlış olur.

bkyavas

9 February 2016 (17:31:25)

@rüzgarın_annesi Akşam yemeği yiyin ama hafif ve mümkünse erken. Çoğu kişi için akşam 8-9 akşam yemeği vakitleridir (geç vakitler), saat 5-6'da da akşam yemeği yenilebilir ama öğlen yemeği sonrasından sabaha kadar aç kalmış bir bedende şeker de düşer, gereksiz açlık da doğar, metabolizma da yavaşlar.. Yalnız uç bir diyet tipinde uzun süreli açlık türü için "su orucu" kavramı var ama o da sabah kahvaltısını yapmayıp öğlene kadar su takviyesine yönelik uç (ekstrem) bir diyet biçimi. Bu kadar alışılmadık diyetlerde bir yerlerde patlak çıkabilir, ben bunu yapmıyorum, önermiyorum.

bkyavas

9 February 2016 (08:48:18)

@nero5 :-) Zaten diyetin neresinde oludğuna göre değişir, benim bu ara diyette sevabımdan çok günahım var ama şu sıralar kilo kaybetmek istemiyorum artık zaten, bir süre kasları ve irademi yapılandırmalıyım. Mola halinde olduğum halde yazıyorum yediklerimi.

bkyavas

8 February 2016 (16:56:56)

@hatice7878 Günde aralıklı (bir dikişte değil) 2-3 litre su için, yemeklerden yarım saat önce ve sonra su/çay/kahve içmeyin. Çay veya kahve içerseniz her bardak kadar da su için, herhangi bir zamanda. Bildiğiniz anlamda karbonhidratı tamamen kesin, az da olmasın, yarım kaşık da yok, ucundan tatmak da, ama çeşit olarak bir iki masum karbonhidrat alabilirsiniz, mesela bir wasa kalsın, ekmek yerine de onu yiyin.

Eğer mesim hastalığı vb. gibi durumlar varsa onlar sizin kontrolünüz dışında da ödem oluşmasına neden olur. İyileşince genellikle geçer.

Zihninizi sürekli meşgul edecek bir uğraşı bulabilirseniz sadece gerçekten acıktığınızda yiyecek yersiniz. Akşam belirli bir saatten sonra yemeyin, ben genellikle akşam daha fazla yememek için saat 16-17 civarı bir şeyler atıştırırım (ceviz, fındık, badem vb.).

bkyavas

8 February 2016 (16:47:41)

Arkadaşlar; Aşağıdakiler sizi gün boyu ya gereğinden fazla kalori yükleyecektir, ya da hemen acıktıracaktır, bunu yediğinizde kendinize eziyet eder şekilde bulacaksınız;

- Pilav (özellikle beyaz pilav)

- Beyaz Ekmek (aslında diğerleri de öyle ama beyaz ekmek berbat)

- İstisnasız "Her türlü" tatlı. Bal dahil, çikolata dahil

- İstisnasız "Her türlü" kek, börek, çörek, açma, simit, poğaça, kurabiye.

- Kola (şekersiz olsa bile zararlıdır)

- Fıstık Ezmesi

- Tahin Pekmez (Pekmez asist yapar, tahin golü atar)

- Neskafe, ikisi veya üçü bir arada.. Şeker olsun olmasın (içindeki beyazlatıcı daha beter) kahveyi sade için, şekersiz olmuyorsa doğal tatlandırıcı olabilir (bal bile olur) ama beyazlatıcı olmaz.

Bu ara önemli bir konu; kendinize "hayır" diyeceğiniz yiyeceklerinizi gittikçe kesinleştirmenizin gerekli olduğu.

Duraklamanın bir nedeni gereksiz karbonhidrat tüketmek; ödem yapar. Bir kaşık nutella yersiniz, izleyen beş gün vücudunuzda 2 kg su fazladan gezer :-)

Abur cuburlardan (pasta börek, çikolatanın her türü) kurtulmak konusunda birkaç konu var, bunlardan biri eve veya iş yerine hiç almamak, ortada durmaları bile çok tehlikelidir. Alışverişe asla ve asla aç karnına gitmeyin, bu renkli cicili şeyler boynunu büküp gözlerini kırpıştırarak "al beni" diye sizi davet eder. Tok giderseniz görmezden gelirsiniz genellikle.

anilmangus

8 February 2016 (13:33:38)

@bkyavaş yok estagfirullah iddia demedim ;)

bkyavas

8 February 2016 (12:15:48)

@anilmangus Zaten böyle bir iddiam olmadı :-) Ancak @cansın2015039in vejetaryen olduğunu tahminen alternatif kaynak göstermeye çalıştım. Bilmiyorum belki de değildir.

@cansın2015 Rica ederim.

anilmangus

8 February 2016 (11:10:45)

@bkyavaş katılmadığım tek nokta var. O da proteinin sadece peynir, süt, yoğurt gibi besinlerden karşılanacağı. Bunlar zaten ortalama bir diyet listesinde günde 2-3 bardak şeklinde oluyor. Bunun yanısıra proteinin etten karşılanması gerektiği kadarı da yer almak durumunda. Etten karşılamayan kişi süt ürünlerine yüklenecektir. En çok protein etten geldiği için, bu miktarı süt ürünleriyle karşılamaya çalışacak olan kişide kireçlenme, hatta böbrek taşına kadar varacak sorunlar da ortaya çıkabilir. Kalsiyum fazlalığından doğan hastalıklarsa neden olabilir. Benim fikrim, her birinden olması gerektiği miktarda yiyebilmek. 2 bardak süt ürünü yiyebiliyorsanız, 1 yumurta, avuç içi büyüklüğünde et bence günlük ihtiyacınız için yeterli olacaktır. Ancak sadece peynir, yoğurt bunu için yeterli değildir. Alınacak vitamin ve mineraller de göz önünde bulundurulmalıdır. Zaten dengeli beslenmeden kastedilen de budur diye düşünüyorum.

bkyavas

8 February 2016 (10:16:40)

@cansın2015 Yumurta, peynir, yoğurt yiyebiliyorsanız protein açısından açığınızı kapatabilirsiniz. Bitkisel proteinler (özellikle baklagiller) genelde karbonhidrat da içerir ama protein kaynağı olarak da yararlıdır.

bkyavas

8 February 2016 (10:10:33)

Ben arkadaşların dediği , öz ve detaylara katılıyorum. Konu ile ilgili zaman içinde edinmiş olduğum uygulanmış bilgileri madde madde naçizane paylaşmak istiyorum.

- Protein almayarak zayıflanmaz, tam tersi almadığımız her protein eğer kas kaybına neden oluyorsa kilo verme değil, işin sonunda kilo almaya neden olur (Kaslar zayıfladığı ve az yaktığı için).

- Hiç bir gıda (sporcu takviyeleri dahil) saf protein içermez. Proteinin de kalorisi vardır, ama karbonidrat ve yağ ile kıyaslanacak ölçüde değil. Protein oranı yüksek gıdaları tercih ettiğimizde daha az çok protein daha az kalori almış oluruz.

- Şeker bir gıda maddesi değildir, bir kimyasaldır. Burada şeker dediğimizde kastettiğim sadece beyaz şeker değil, "glisemik endeksi yüksek" bütün karbonhidratlardır. Kişisel görüşümce yıkıcı etkileri dikkate alındığında sigaradan ve hatta çoğu uyuşturucudan daha zararlı bir maddedir :-) Üstelik metabolizma üzerindeki etkisi bir şekilde biyolojik bağımlılık etkisi gösterir. Ruhunuzu okşar lezzetli gelir ama arka tarafta ellerini ovuşturup sinsi sinsi güler. Her gram şeker bir sonraki daha fazlasının vücuda girmesi için metabolizma üzerinde hain planlarını yapar :-).

- Karbonhidrat ve özellikle yağ da vücuda gereklidir, yağ yakım ve bedenin çalışma düzeninde önemli rolleri vardır. Ancak çoğu madde ile birlikte karbonhidrat ve yağ zaten alındığı için bu maddelerin alımından çok "hangi karbonhidrat" ve "hangi yağ" olarak seçmek ve nispeten az tüketmek doğrudur (Glisemik endeksi düşük karbonhidratlar alınmalı). Yağ olarak da herkesin dilinde olan Omega 3, Omega 5 gibi yağlar, Zeytinyağı ve saf tereyağı gibi yağlar ve süt yağlarıdır. Bazı vitaminler vücuda yağ ile girerler (yağ ile taşınırlar) bundan dolayı yağı alınmış light ürünler (süt ürünlerindeki gibi) problemdir, zira içindeki değerli vitaminleri alamazsınız. Süt konusu biraz karışık aslında (laktozdan dolayı), yetişkinler için süt tüketilmesi önerilmiyor, yoğurt, kefir, peynir gibi mayalanmış süt ürünleri öneriliyor (maya laktozu önceden sindirdiği için).

- Spor, kalori kaybı ile birlikte zayıflama etkisi yaratır ama öncelikle bedenin dengesinin korunması için de gereklidir. Yapılan koşullara göre spor (süresi, ritmi, sıklığı, ağırlığı) farklı etkiler gösterir (zayıflama, sıkılaşma, irileşme), çok abartılı yapılmadığı ve doğru yapıldığı sürece spor sadece zayıflamaya değil, beden sağlığını korumaya da yarar. İnsan bedeni "masa başında otursun, koltuktan kalkmasın" diye yapılmış bir tasarıma sahip değildir :-) Koşup av kovalamak, ağaç ağaç gezip yiyecek toplamak için yapılmıştır. Yani spor alışkanlık ve hayatın bir parçası olmalı, zayıflmak için değil, her zaman yapılmalıdır.

Burada bir konuyu açıklığa kavuşturmanın gerekli olduğunu düşünüyorum; "Kastan yakmak" öyle hastalık gibi kasların pelteleşip erimesi kibi korkunç bir şey değil. Toplamda yoğunluğunun ve kütlesinin azalması. Vücudun kendini koruma ve tasarruf mekanizmalarından biri (yokluk zamanı toplam kütleyi azaltıp enerjiden tasarruf sağlama gibi). Ancak bu tasarruf haftalar boyu aç kalan bir yabani hayvan (özellikle haftalar boyu aç kalabilen etoburlar) için önemliyken biz kilolu insanların işine yaramaz, zira zaten yağımız varken bir de kas azaltıp yakmamız gereken yağı yakmamak için tasarruf yapmak anlamsız.