Mesaj Panosu
Diyet, beslenme ve egzersiz başta olmak üzere her konuda...
-
bkyavas
12 October 2015 (14:21:53)@avon kataloğu; Yürüme veya koşuda ağırlığına ve eğime bağlı olarak yaktığın kalori değişir. Leslie'de düz yolda mil olarak yürüdüğünüzü varsayarsak ve sitedeki kilonuz doğru ise;
1 mil 1,609 km'dir.
Ben 7 km yürüdüğümde 580 kcal yakıyorum (Başlangıç noktası ile bitiş noktası aynı olan yürüyüşlerimde yürüyüşte kullandığım yazılımdan hesapladım)
Ağırlık oranımız 8/9
Bu hesapla;
Ben 90 kg ağırlığında olarak leslie'de 1 mil çalışsam (1,609/7)*580 Kcal= 133 kcal yakarım.
Siz 133 * 8/9 = 119 kcal yakarsanız.
3 mil için siz yaklaşık 355 kcal yakarsınız.
-
-
bkyavas
9 October 2015 (19:11:41)Aslında hilal hanımın dediği şey dikkatimi çekti. Doğada hareket halinde olmadığımızdan dolayı da susamiyoruz.
-
bkyavas
9 October 2015 (13:48:30)@seyhan demir; Kabul etmeliyiz ki, ruh ve zekayı bir köşeye koyarsanız, insanın vücudu bir hayvan vücududur. Bu açıdan (nihayi olarak zekasıyla kendisine ve yaşadığı ortama zarar vermesi ve kendisini de çaresizleştirmesi dışında) anabolizmamız da metabolizmamız da büyük maymunlar ile çok benzer. İnsan fiziğini doğal olarak kullandığı zaman (her yere araba ile gitmediği, televizyon, cips, mısır gevreği, bira vb gibi şeylerden uzak durduğu, doğal sporunu yaptığı zaman) tahmin ettiğinizden çok daha fazlasını yapabilir.
Kaçımız hayatı boyunca gıdasını fiziksel mücadele ile elde etti? Kaçımız gezip gezip su aramak zorunda kaldı? Hangimiz fiziksel hareket sonucu bir hayvanı yakalayıp yiyerek etinden yararlandı? Aramızda vejeteryan da varsa vay haline, onun işi daha da zor, sebze yetişene kadar beklemek zorunda :-)
Basit bir hastalıkta bile iyileşmeye bile sabrımız yok, hemen dayıyoruz antibiyotikleri bedenimize.
@seyhan demir; Doğalın bulunmadığı, çoğu konuda da insanın ciddi oranda kendini köreltmiş olduğu, hiç değilse tembelleşmiş olduğu konusunda sizinle tamamen hemfikirim.
-
bkyavas
9 October 2015 (13:29:43)Hayvanlardan, paleo'dan ve doğal yaşamdan bu kadar bahsedince, profil resmindekinin gerçekten ben olmadığımı belirtme ihtiyacı duydum :-)).
Olağanüstü ve hatta olağandışı bir azim ve inatçılığı olduğu için bu hayvanı (bal porsuğu) profil resmime koydum. Türkiye'de yaşamıyor galiba ama bu hayvanla bir şekilde karşılaşırsanız aman ve de aman uzak durun.
-
bkyavas
9 October 2015 (13:24:25)Bu ara suyu ayakta içmenin zararı olduğu yönünde görüşler ve bilgiler de var. Doğal yaşam açısından bana mantıksız gelmiyor, "içilecek su" doğada hiç bir zaman yukarıdan gelmiyor, eğilip içmen gerekiyor, oturur pozisyon bu mantığa daha yakın. Doğal davranış konusunda abarttığımı düşünenler olabilir, Paleo'cu değilim, sonuçta insan dışında başka bir memeli de sürekli olarak ayakta durmuyor :-) Bu ayakta durma konusunun insanın doğum süresini evrimsel süreçte kısaltmış olduğu için bebeklerin 9 ayda doğduğunu, normalde insan yavrusunun daha uzun süre anne karnında durması gerektiğini söyleyenler de var, yorum yok.
Yalnız suyu yemekle birlikte içmemek önemli, zira bunun hazım, mide asitleri, bağırsak florası vb. üzerinde problem yarattığı biliniyor. Yemeğe 1 saat kala ve yemekten 1 saat sonra arası su içilmemesi öneriliyor. Kahve çay vb de buna dahil tabi. Konu sıvı ve yenilenlerin derişimi konusu.
-
bkyavas
9 October 2015 (13:10:07)Su konusuna efsane diyenler de var, kilo vermekten çok hastalıklar ile ilgili diyen de var, susayınca mutlaka içmek lazım, susamayınca içmeden de olur diyenler var.
Aslında bol su, bol bol su konusu bana da biraz şüpheli geliyor, çünkü doğada hiç bir hayvan, yanında su şişesi veya su birikintisi ile gezmiyor, "vay ben sağlığım için içmeliyim" demiyor suyu susayınca içiyor. Canlıların bedeni doğaya göre programlanmış bu bir gerçek, biz onu öyle veya böyle bozuyoruz. Tabi insanın doğal ömrü de kaçtır o da bilinmez, aslında doğal olarak yaşamamamız gereken bir hayatı yaşıyoruz belki de. Eskiden yaş ortalamaları 50-60 arasıymış, gelişmiş ülkelerde bu 70-80 civarı (bebek ölümleri daha az olduğundan da belki), ancak doğala yakın yaşayan bazı yerlerde 100+ yaşlar da görülüyor dünyada. Ama çocukların açlıktan öldüğü yerler değil tabi buralar.
Neyse, konuyu uzaklaştırmayayım, uzadı zaten...
Tabi bizim diğer beslenmemizin ne kadar doğal olduğu da tartışılabilir, zira ne içtiğimiz süt gerçekten süt, ne yediğimiz yoğurt gerçekten yoğurt, ne de et ve sebze gerçekten sebze. Gözleri korkutmak istemem ama sütçüden aldığınız süt bile doğal değil artık, o da ineklerini çayıra salmıyor, çayıra salınan, sütü sağılan doğal dediğiniz inek bile sütü kesilmiş bir buzağı olarak gelişti. Doğal olmayan beslenmeye göre "suyu fazla için" diye bir çeşit kurgulu tamirat da olabilir.
Ama belirli bir miktara kadar fazla su içmenin de bir zararı yok, en azından su basitliği nedeniyle şimdilik doğal, kaynak suyuysa tabi.
-
bkyavas
9 October 2015 (12:44:58)Ya şu döner ve içli köfte nasıl bir diyet katilidir arkadaşlar ya :-) İş yerinde çıkıyor, et de lazım diye yiyorum, o gün +kalori çok fazla oluyor.
-
bkyavas
9 October 2015 (08:49:39)İş yerinde çoğu zaman çorba ile yetiniyorum, bolca salata da alıyorum. Evden işe taşıyarak zor bence. Benim evden getirdiğim tek yiyecek, çavdar unlu krakerler (ekmek yerine yediğim), onlar da günlük değil.
-
-
-
bkyavas
7 October 2015 (09:13:15)Günaydın.
@müher Burası biraz da sosyal bir ortam, bu doğaldır bence. Çok sıkılmaya gerek yok. Eskiden olan hadiseler neşe ile paylaşma şeklinde değil, eğer aynı kişileri kastediyorsak gerçekten kendini bilmeyen kişilerin ego nedeniyle istilası şeklindeydi.
@müher Bu ara yoğurt konusunda bir soru işaretim oldu, bilgin varsa paylaşabilirisen sevinirim, şu yoğurdun "yerel yağ yakma" yani göbek yağları konusundaki etkisi konsunda. Böyle bir şeyleri yazanlar var ama tıbbi önemi olan bir kaynağa rastlamadım, bildiğim kadarı ile ne yersen ye, ne spor yaparsan yap, vücut yağ hücresi dengesine göre eriyor diye biliyorum, eğer göbek konusuna ayrıca işe yarıyorsa benim için önemli, bu konuda bir referans kaynak var mı? Sağlıklı fit günler dilerim :-)